Kürdler, Ukrayna/Rusya Savaşı’nda hangi tarafı desteklemeliler?
Dünya iki kutba ayrılmış:
1. Bati: ABD, Avrupa, Kanada vs
2. Doğu: Rusya, Cin, Iran vs.
Ukrayna’da bir savaş var ama bu savaşın özü dünyayı etkiliyor. Eğer Putin Baltık ülkelerini de almak isterse bir 3. dünya savaşı çıkması kaçınılmaz olur. Bizim bu savaşta Kürdler olarak tarafımız hangisi iyi bilmemiz ve seçmemiz gerekiyor.
Putin’in Orta Doğu’da Afrin’i nasıl Türklere işgal ettirdiğini veya Esad’ı destekleyerek ayakta tutan, Kürdlerin ayrılmasına karşı çıkan ama kendisine ait olmayan Doğu Ukrayna’yı işgal ediyor…
Yani kısaca Kürdlerin hakki olan bağımsızlığı istemiyor ama diğer yandan kendine ait olmayan bölgeleri silah zoruyla alıyor. Bu tür bir savaşta bir Kürd nasıl tarafsız olur?
Kürdistan meselesi de uluslararası bir meseledir. Bu nedenle benim tarafım Ukrayna’nın da içinde olduğu Batı blokudur. İste Ukrayna’dan bekleyip Kürdistan’da su bu oldu, neden destek vermedin ki, bizde seni destekleyelim? demek doğru değildir. Kürdler yerel bir savaş veriyor ve Kürdlerin verdiği bu savaş dünyayı değil ancak Orta Doğu’yu etkiler. Kaldı ki Ukrayna’nın da birçok dünya devleti gibi Kürdlere yardım etmesinde hiçbir çıkarı yoktur. Kısacası: Dünyanın devleri ABD ve Rusya savaşıyor. Bunlardan hangisi Kürdlere en yakınsa onu desteklemek, taraf tutmak en akıllıcadır. Savaşlarda, sanattaki gibi orta yolculuk, tarafsızlık ölümdür…
Rusya Ukrayna’ya neden saldırdı?
Putin savaş ilanında Ukrayna’yı savaştan sorumlu tuttu. Neymiş: Faşistler Kiev’de iktidarı ele geçirmişlerdi, o ülkeyi “denazileştirmek” ve “askerden arındırmak” istediğini söylüyor. Güya, Ukrayna Rusya için tehdit oluşturuyor. Bütün akli başında Batılı uzmanlar bu suçlamaların tamamen uydurma olduğunu söylüyorlar, buna ben de katılıyorum.
Putin ayrıca Ukrayna’nın doğusunda bulunan Lugansk ve Donetsk Halk Cumhuriyetleri’nin de Rusya’dan asker göndermesini istediğini söylüyor. Bu temsil aynı zamanda bir bahanedir.
Peki, Putin gerçekten ne istiyor?
2000 yılından bu yana aralıklı olarak Rusya Devlet Başkanı olan Putin bir konuşmasında, Sovyetler Birliği’nin çöküşünü “yüzyılın en büyük felaketi” olarak nitelendirdi. Politikasının çoğu, Rusya’nın büyük bir güç olarak statüsünü korumayı veya güçlendirmeyi amaçlıyor. Büyük Rus imparatorluğunu yeniden kurmak istiyor ama umarım başarılı olmaz. Eskiden Sovyetlerin bir parçası olan ve şimdi NATO’da bulunan Baltık ülkelerine de saldırırsa 3. Dünya savaşı çıkacak. O da Hitler gibi yaşam alanının (Lebensraum erweiteren) büyütmek isteyen küçük bir Hitlerdir…
Ben Putin’e Hitler demiyorum, küçük Hitler diyorum, çünkü o da Sovyetleri büyütmek istiyor ve aç tavuk gibi kendisini buğday ambarında zannediyor. Yapılan yaptırımlar ona gereken dersi verecektir… Bekleyip göreceğiz…
Ayrıca Hitler ne istediğini açık-seçik söylüyordu. Putin öyle aşağılık birisi ki, dünya kamuoyunu kandıracağını sanıyor, insanları adeta aptal yerine koyuyor…
Neymiş efendim; Ukrayna hükümeti uyuşturucu bağımlısı Nazilerden oluşan bir çeteymiş. Ruslar askeri harekâtlarıyla Ukraynalı kardeşlerini çökmekte olan ve yozlaşmış hükümetlerinden kurtarıyorlarmış. Aferin Putin!
Ukrayna’yı ABD ve İngilizler mi kışkırtıyor?
Bilindiği gibi Türk devleti sorunlarını çözeceği yerine hep “dış mihrakların parmağı var” diye açıklar. Şêx Said hareketinde de yabancıların parmağı olduğunu düşünen demokrat ve sosyalistler Kemalist Türk devletini desteklemişlerdi. Ayni kişiler simdi, Ukrayna için de “Batı kışkırtıyor” (parmağı var) diye yapılan işgali savunmaktadırlar, Putin’in “sucu yok” demekteler. Hadi diyelim ki Bati (ABD/İngiltere) Ukrayna’yı Putin’e karşı kışkırttı. O zaman Putin’de akıllı olsaydı ve bu kışkırtmaya gelmeseydi? Oysa Putin ne yapacağını çok iyi bilen bir diktatördür.
Rusya/Ukrayna savaşının Orta Doğu’da etkileri
Rusya’nın Batı ile muhtemel bir savaşında Orta Doğu’daki gücü zayıflamış olur. Bu da Putin’in özendiği diktatör Esat ortağının kısa bir zamanda düşmesini sağlayabilir. Böylesi bir savaş Kürdlerin özgürleşmeleri önündeki engelleri tek tek kaldırması anlamına geliyor. Tıpkı 1991 ve 2003 yıllarındaki Basra Körfezi Savaşı’nda olduğu gibi bu savaşta Batı Kürdistan’ın özgürleşmesi mümkün olabilir. Hatta Rusya ve Batı kapışmasının Orta Doğu’da domino taşları etkisi yaratarak, Rusya’nın askeri ve diplomatik desteğini kaybederek düşen işgalci Suriye diktatör rejiminin hemen ardından Türkiye ve İran gibi işgalci despot ve gerici devletler de Rus-Batı kapışmasından mutlaka olumsuz etkilenerek en azından alt-üst olacakları ihtimali çok güçlüdür.
Tarihten öğrenerek geleceği dizayn etme ve dost/düşmanını belirleme
Eğer tarihimizden ders alırsak, Rusların Kızıl Kürdistan’dan başlayan, 1926-29 ve 1930’da Ağrı direnişi ve Mahabad Kürdistan Cumhuriyeti’ne kadar yapılan ihanetleri günümüze kadar devam ediyor. Tekrarlarsak; Daha dün Afrin’de Türklerin işgaline yeşil ışık yakan Putin, ırkçı Baas rejiminin en sadık destekçisidir ve yukarıda belirttiğim gibi Kürdlerin Suriye’de ayrılmasına karşıdır. Diğer yandan kendisine ait olmayan Ukrayna’nın topraklarını zorla işgal edip alıyor ama Kürdlerin kendi topraklarında bağımsız olmasını istemiyor. Oysa bağımsızlık Kürdlerin en doğal hakkıdır.
Tavır koyarken güncel politik yaklaşımlarla değil, tarihsel boyutlarıyla olmalıdır… Tıpkı atasözümüzde denildiği gibi: “Dijmine bavo galan, nabi dostte lawan!” yani “Ataların düşmanı, çocukların dostu olmaz!”
Alan Lezan | 27.02.2022