Din ve İdeolojik Tartışmalar Üzerine
Kürdler, dini bakımdan heterojen bir millettir ve aralarında birçok farklı dine mensup gruplar vardır. Kürdlerin çoğunluğu Sünni Müslüman olup İslamiyet’i kabul etmiş; diğerleri Raa Haq, Şiiler, Êzîdîler, Yahudiler, Zerdüştler, Ateistler, Sabia Mendailer, Şebekler, Keldaniler, Asuriler (Hristiyanlar), Maniler, Budistlerdir.
Din, inanç, kişinin manevi dünyasıdır. Eğer ülkesini, siyasi yaşamını buna göre şekillendirmeye kalkışırsan o “din” inanç dini olmaktan çıkar. Üzerinden ekonomik, sosyal ve siyasal çıkar sağlama aracı haline gelir. Din böyle bir şeye alet edilmemeli; siyasete, ülke yönetme, halkın siyasi yaşamını şekillendirme aracı haline getirilmemelidir.
Ulusal mücadele veren Kürdleri dinsel ve ideolojik tartışma ve çatışmalara çekmek doğru değildir, çünkü Kürdlerin din ve ideoloji sorunu değil, ULUSAL, yani işgal edilmiş toprak ve DEVLET sorunu vardır. Ulus deyince de hırsızından tutalım dincisi, ateisti, sağcısı, solcusu, komünisti, muhafazakârı, Alevi’si, Sünni’si vs. kapsayan (herkesin olduğu) bir toplumdur.
Bu nedenle herkesin aidatıyla var olduğu ama ULUSUN bütünlüğünü koruyup hareket ederek düşmana karşı tek yumruk, tek yürek olamazsak dört despot ve gerici devletlere karşı devletimizi kurup, bağımsız olmamız mümkün değildir, çünkü haklı olan değil, GÜÇLÜ olan kazanır!
Dolayısıyla bu tür tartışmaların Kürdistan Ulusal Hareketi’ne zırnık kadar bir getirisi olmadığı gibi, ayni ülkenin insanlarını birbirine karşı düşman ve rencide etmekte, moral bozmakta ve çok değerli zamanımızı ve enerjimizi harcamaktadır.
Örneğin dünyada var olan 1,6 Milyar Müslümanı hiçbir zaman dinlerinden vazgeçirmek mümkün değildir. Eğer veriliyorsa dine karşı bir mücadele o zaman dindara karşı değil, bizzat din-ideolojisini üretene karşı verilmelidir.
Burada önemli olan her insanın dünyanın her yerinde inancını özgürce yaşamasını sağlayan hukuk devletinin olmasıdır. Hiç kimse kalkıp kendi dinini zorla diğerlerine empoze etmemelidir. Bunu yapanlar cezalandırılmalıdır.
Ülkemizde halkımızın refah ve öğrenim düzeyi yükselirse, güzel bir aydınlanma olursa dinlere ilgi azalır, çünkü din kültürel bir olgudur. Bu açıdan Kürdistan’daki dinler Kürdlerin biçimsizliğinin ve devletleşmesinin önünde engel değildir.
Eğer dinler hakkında bir genelleme yapabiliyorsak, o da “Bir toplum daha az inançlıysa, daha fazla zengin olma şansı vardır,” gerçeğidir. Dünyanın en zengin 19 ülkesinde insanların %70’ten fazlası dinin hiç önemli olmadığını söylüyor. En fakir ülkeler ise dünyadaki en inançlı ülkelerdir. Peki, neden inanç zengin olmak için engeldir? Çünkü genellikle dinler içinde bulunduğumuz anın iyileştirilemeyeceği, bu yüzden de öteki hayatımızı iyileştirmeye çabalamamız gerektiğini söylerler. Tabi bu çok fakir ülkelerde yaşayan birisi için anlamsız değildir. Zengin ülkelerde ise insanlar genelde kendilerini geliştirerek yetenekleriyle kaderlerini değiştirebileceklerine inanıyorlar.
Bu bağlamda Güney Kürdistan anayasası bize her zaman örnek olmalıdır:
Madde 9:
1) Kürdistan Bölgesi’nin vatandaşları, ırk, renk, cins, dil, etnik köken, din ya da toplumsal konum bakımından aralarında hiçbir ayırım olmaksızın, hakları ve görevleri itibariyle kanun önünde eşittirler.
Alan Lezan | 26.06.2021