Mesut Barzanî, Güney Kürdistan’ı neden bağımsız ilan etmiyor?
1. Güney Kürdistan’ı Mesut Barzani ve şimdi genel başkanı olduğu KDP’si yalnız başına yönetmiyor. Federe Güney Kürdistan’ı KDP/YNK/Goran koalisyonu yönetiyor. Bu bağlamda ne Mesut Barzani’nin, ne de KDP’nin kendi başına Güney Kürdistan’ı bağımsız ilan etme yetkisi şu an (5 Nisan 2023) yoktur. Güney Kürdistan’ı ancak Nêçîrvan (Cumhurbaşkanı) ve Mesrur (Başbakan) Barzani koalisyonun onayıyla ilan edebilir, çünkü bunlar demokratik seçimlerle seçilmiş ve Kürdistan halkını temsil ediyor. Bunların vereceği karar halkın kararıdır.
2. 25.9.2017 tarihli referandumun sonuçları (18 parti destekledi, KDP yalnız yapmadı) Güney Kürdistan’ın bağımsızlığının tapusudur ve referandumun olması hava ve su gibi çok önemliydi ama bu demek değildir ki, hemen ondan sonra bağımsızlık ilan edilebilir. Şu anki koşullarda Güney Kürdistan bağımsız ilan etmek bir nevi intihardır, çünkü Güney Kürdistan dört tarafı Kürdlerin en azılı düşmanları olan Arap, Fars ve Türkler ile çevrilidir ve dünyada Kürdleri destekleyen bir tek ülke yoktur. Eğer Kürdler bağımsızlık ilan ederlerse yukarıda adı geçen düşman halklar Kürdlere saldırır ya da ambargo uygular ve sonu belli olmayan bir izolasyona tabi tutulur ve bu Kürdler için bir felakettir. Kürdler neyine güvenerek göklere kadar modernce silahlanmış dört despot devlete karşı savaşsınlar? Kürdlerde doğru dürüst silah bile yok. Sadece elinde bir Kalaşnikofla modern silahlara sahip dört despot devlete karşı mı savaşacaklar? Kürdler diş dinamiklerin desteğini almadan bağımsızlık ilan etmek yukarıda da belirttiğim gibi bir nevi intihardır ve Kürdistan yönetimi bunun bilincindedir: Bunun savaşacak yürek, cesaret, korku vs. ile hiçbir alakası yoktur.
3. Kürdler (iç dinamikler) her ne kadar bağımsız olmak isterlerse istesinler dünyada sözü geçen ülkelerin onayı, daha doğrusu desteği olmadan bağımsızlık olmaz. Dünyada sözü geçen ülkelerin başında ABD, İngiltere, Almanya, Fransa (Avrupa) vs. geliyor…
4. Amerika Birleşik Devletleri’nin 37. Başkanı Richard M. Nixon döneminde dışişleri başkanlığı yapan Henry Kissinger’in şu sözünü beynimize sokmakta fayda vardır: Henry Kissinger: “”Amerika’nın kalıcı dostları veya düşmanları yoktur, yalnızca çıkarları vardır,” demiştir. Biz Kürdler şu an ABD’nin ileri karakolu, Avrupa Birliği’nin kapıkuluyuz ve “birlik” değiliz. Bu nedenle yapılacak ilk iş kendi aramızda bütün ufak tefek sorunları bir kenara iterek partimizin, örgütümüzün çıkarını değil de, 5 parçayı birleştirerek bütün Kürdlerin çıkarını esas alan konsensüs oluşturarak 25.09.2017 referandum sonuçlarını Birleşmiş Milletler Cemiyeti‘ne taşıyıp ve bütün diplomatik kanalları seferber ederek; ABD, AB ve Israil gibi devletleri lanetli Lozan ya da Sevr antlaşması gibi bir yeni konferans yapmak için ikna etmektir. Bu ülkelerin Orta Doğu’daki çıkarları Kürdlerin çıkarlarıyla örtüştüğü için, bu ülkelerin Kürdleri destekleyeceklerini düşünüyorum. Ama şunu iyi bilmek lazım: Bu dünyada hiçbir halk diğer bir halkın güzel kaşı, gözü için yardım etmez. Bu dünya çıkarlar dünyasıdır. Oturduğunuz masada karlı ya da zararlı çıkmanız tamamen size bağlıdır. Bu bağlamda eğer konjonktür el verir ve dünyada sözü geçen ülkelerin desteğini alabilirsek ve Kürdler de ev ödevlerini iyi yaparlarsa ancak o zaman bağımsız olabiliriz.
5. 24 Temmuz 1923’te 100. yılını dolduran lanetli Lozan Antlaşması nasıl olduysa aynen öyle onu yırtıp yerine onun gibi uluslararası bir antlaşmanın olması gerekiyor: Lozan Antlaşması sözüm ona Osmanlı İmparatorluğu ve Müttefik Devletler olan Fransa Cumhuriyeti, İngiltere Krallığı, İtalya Krallığı, Japonya İmparatorluğu, Yunanistan Krallığı ve Romanya Krallığı arasında, Birinci Dünya Savaşı’nın başından bu yana olan anlaşmazlıkları çözümlemek için yapıldı ama Kürdlere büyük bir haksızlık da yapılarak Kürdistan 5 parçaya bölündü ve bölge devletleri arasında paylaşıldı. İşte bunu düzeltmek için yine böyle uluslararası bir konferansa ihtiyaç vardır. Bu nedenle Kürdistan meselesi asla ve asla Kürdlerin en azılı düşmanı olan sömürgecilerin parlamentolarında çözülecek bir olgu değildir. Kürdler eğer akıllı davranırlarsa birbirlerine karşı değil, beraber çalışırlar. Ancak böyle güç toplanır, çünkü haklı olan değil, güçlü olan kazanır. Qazi Mihemed vasiyetinde dediği gibi “Kürdlerin yeryüzünde yaşayan öteki halklardan eksik bir yanı yoktur.” Bizde eksik olan tek şey demokratik devletimiz ve bağımsız olmayışımızdır. Biliyorum bu çok, çok zor ama 21. yüzyılda, internet ve iletişim çağında her şey mümkündür. Yeter ki biz rasyonel hareket edip beynimizi iyi kullanalım.
Alan Lezan || 05. 04. 2023