Alan Lezan

Dünyada başından beri kapitalist sisteme „Y€$” diyen, kapitalist sistemi en iyi uygulayan ve dünyayı yöneten ülkeler sırasıyla şunlardır:

Japonya (Yen) Y

Avrupa (Euro) E

ABD (Dolar) $

Diğer taraftan büyük bir hızla gelişen eski “sosyalist” bloktaki Çin, Rusya ve bağımsız gelişen Hindistan oluşturuyor.

Bir yandan „Y€$” ülkeleri, yani Japonya, Avrupa, ABD, diğer yandan Çin, Rusya, Hindistan birbirleri ile ekonomik rekabet içindedirler. 21.yüzyil da Orta Doğu’daki nüfuz alanlarına ve zenginlik kaynaklarına kim hâkim olursa o ülkeler en çok gelişeceklerdir. ABD şimdilik Orta Doğu’ya hâkimdir ve bu yüzyılda en çok gelişende sanırım ABD olacaktır.

Bilindiği gibi Avrupa’da Fransa ve Almanya ABD’nin Irak’a askeri müdahalesine karsıydılar. ABD için sorun kendisi yarattığı Saddam rejimini devirmekten öteye bölgeyi kuşatmaktı ve de etti, fakat bunu AB ve NATO ülkeleri olan Fransa ve Almanya istemiyordu, çünkü ABD’nin Irak kuşatması bu ülkelerin çıkarlarıyla çelişiyordu. Burada Almanya ve Fransa savaşa karşı çıkmış, fakat Rusya ve Çin ile de birleşip müdahale edemiyordu, çünkü Fransa ve Almanya birer NATO ülkeleriydiler. Kimine göre ABD’nin Irak’a müdahale etmesi 3. dünya savaşının başlangıcıydı. Ama yeni kutuplaşmada görüyoruz ki böyle bir tehlike –her şey mümkün görünse de- şimdilik yoktur. Öte yandan Batı’da, Çin’de, Hindistan ve Rusya’da dünyayı onlarca kez yok edecek kadar nükleer silah vardır. Olası böylesi bir savaş bütün bu ülkeleri için intihar etmek demektir ve böylesi bir savaşı kazanan olmayacaktır.

Uzay, iletişim ve demokratik devrimler cağında yaşıyoruz. Zenginlik kaynakları nedeniyle yerel savaşlar olsa da bu eskisi gibi büyük bir önem taşımıyor. Batı’da (dünyada) ileride alternatif enerji kaynakları geliştirilirse, yerel savaşların olmasına sağlayacak bütün nedenlerde ortadan kalkabilir ama çok iyimser de olmamak lazım. Yukarıda da belirttiğim gibi her şey mümkündür.

Kürdistan artık yalnız değil, Kürdistan tarafını dünyanın en gelişmiş ülkeleri olan „Y€$” ülkelerinden yana koymuş, Kürdistan „Y€$” ülkelerinin ayrılmaz bir parçası olmuştur.

Bana göre Kürdlerin kendine örnek alması gerektiği ABD, Avrupa ve İsrail’in yanında Japonya’dır. Japonlar bir yandan ileri teknolojisiyle, diğer yandan da kültürleri koruyup muazzam modernleşip gelişiyorlar. İlgililer Japonya üzerine internette bolca okuyabilirler. Kürdler de bir yandan bilim ve teknolojiye sarılarak, Kültürlerini de Japonlar gibi koruyarak ve modernleştirerek gelişebilirler. Burada kılık kıyafeti parantez içerisine alıyorum. Her Kürd düşüncede, giyim kuşamında, yeme içmede, dini inancında sonsuz özgür olmalıdır diye düşünüyorum.

Batı ülkelerini örnek vermemin nedeni, Batı’nın muazzam geliştiği ve Orta Doğu devletlerinin ise tümden despot, ırkçı, faşist ve gerici olmalarıdır. Batı’dan çok şey öğrenebiliriz ama Doğu’dan maalesef bize acı, kan, baskı, zulüm ve sömürüden başka öğreneceğimiz hiçbir şey yoktur.

Kürdler bundan böyle aralarındaki ufak tefek sorunları bir kenara bırakıp, özgürlük ve bağımsızlık için bir an önce birbirine taviz vererek, ittifakını sağlayıp modern dünya ülkelerinin yanında onurlu yerini almalıdırlar. Kürdistan toprakları çok zengindir ve Kürdlerin sömürgecilikten dolayı zengin topraklarında en kötü fakirliği yaşamalarını onurlu hiçbir insan kabul edemez! Ama haklı olmak yetmiyor, dahası kazandırmıyor. Güçlü olan kazanır. Kürdistan sorunu her Kürd’ün sorunu olduğu için ancak hepsi beraber çözebilirler diye düşünüyorum.

Alan Lezan, 16. Temmuz 2019