Alan Lezan

Kürdlerde en büyük eksiklik okuyup yazmamalarıdır.

Kürdleri okuma ve yazmaya nasıl teşvik edebilir, bilim ve teknolojiyle nasıl tanıştırabiliriz?

Sözlü edebiyat ile tarih yazılmaz. Almanlarda bir özdeyiş vardır, şöyle ki: „Wer schreibt, der bleibt!” Yani “Yazan kalıcıdır!”

Bildiğimizi kaleme döküp! Blog/Web sitesi yapmalı, bolca kitaplar yazmalı, görsel alanı çok iyi kullanmalıyız.

Bazı arkadaşlar soruyorlar; Uzay, iletişim Cağı ne zaman başladı? Önemli bir soru.

Bana göre bu cağ ilk uydunun 1957 yılında uzaya yerleştirilmesiyle başladı. Ondan sonra insanlar uydular üzeri tüm dünyaya yayın yaptılar ve insanlarda global dünya görüşü gelişti. İnsanlar uzaydan dünyaya baktılar, kendilerinin bir dünyası, sadece bir dünyası olduğunu gördüler.

Yani dünya sadece insanlar, hayvanlar ve bitkilerin yasadığı bir cennetti. İnsanlar arasındaki sınırlar yoktu, ülkeler yoktu, var olan kültürlerdi ve insanların hepsi Homo Sapienslerdi.

Uzay, İletişim Cağı 1990larda bilgisayarın her kesin evine girmesiyle doruğa ulaştı. Artık isteyen dünyanın öbür ucundaki diğeriyle konuşuyor, konferanslar yapıyor, birey çok önemli oluyordu. Örneğin herkesin bir web sitesi vardı, herkes istediği şekilde sosyal medyada kendisini diğerlerine sunuyordu.

Uzay, İletişim Çağı ne zaman sürecek bilemeyiz ama bu enformasyon ağları git gide genişleyecek ve muazzam gelişeceklerdir… Esasını söylemek gerekirse biz daha başlangıçtayız, daha yeni yeni bir mail gönderebiliyoruz, chatleşiyoruz, konferanslar yapıyoruz vs…

Bu bakımdan despot ülkelerinin eli kolu bağlanmıştır. Bu cağda despotizm, sömürgecilik ve feodalizm yerle bir olacak, birçok ülke demokratik devrimini tamamlayacak, Kürtlerde tam özgür ve bağımsız olmasalar da her parçada federasyonlaşarak belli bir statüye kavuşacaklardır… Yani her şey Kürdlerin lehine gelişiyor. Bilim ve teknoloji hizmetimizde!

Bundan 30 yıl evveli bir köyden diğer bir köye bildiri dağıtmak, gazete satmak için haftalarca dolaşır dururduk. Şimdi ise Kürdistan’ın en ücra köşelerinde ufak bir şey olunca bulunduğumuz dünyanın her yerinde günlerce sosyal medyada tartışılıyor vs. Bu çok önemli ve büyük bir gelişmedir. Kürdler için internet büyük bir nimettir. Tabi sömürgecilerde interneti kullanıyor ama onların kullanmasıyla bizim kullanmamız arasında çok fark var. Onların zaten her şeyi var ama bizim yok. İnternet sayesinde bizde neredeyse her şeye sahip oluyoruz.

İnternet  dünyanın en büyük kütüphanesidir. Bilim ve bilmek için okuma yazma yeterlidir. Neden bir okuma yazma seferberliği başlatmıyoruz? Sömürgeciler bilinçli olarak halkımızı “cahil” ve okuma yazmadan yoksun bırakmışlar ama diasporadaki Kürdler Batı’nın üniversitelerin de rahatlıkla okuyabilirler, okumalıdırlar… Ülke içerisindeki halkımızın olanakları olmayabilir ama diaspora için bunu söyleyemeyiz. Okuma yazmayı kültürleştirmeli hayatın her alanında kendimizi muazzam geliştirmeliyiz. Bu bağlamda:

Ölesiye okumak, araştırmak ve yazmak!

Yapacağımız en büyük yatırım, çocuklarımızı okutmak olmalıdır, çünkü çocuklar geleceğimizdir.

Sömürgecilere bakıp onlardan hak dileneceğimize, (sömürgecilerden bize sömürü, baskı ve zulümden başka bir şey gelmez!) Batı’ya bakıp dört elle bilim ve teknolojiye sarılmak, bilim ve teknolojinin nimetlerinden yararlanmak. Gerisi süreç meselesidir.

Alan Lezan, Frankfurt am Main – 28 Ocak 2008