Kürdlerde Erkek ve Kadın İlişkileri

İnterneti taradığımızda „Kadın ve Erkek İlişkileri“ başlığı altında çok yazı bulacağınızdan ben detaylara girmeden sadece bu konuyu tartışmak için birkaç not düşeceğim.

İlk başta bir insanın doğadan poligam mı, yoksa monogam mı olduğu kesin olarak bilinmiyor. Bazı çiftler var ki, küçük yaşta tanışırlar, ergenlik cağında evlenirler ve ömür boyu beraber yaşarlar. Bazıları da bir partnerden bir partnere değiştirerek evlenmeden, bazen çocuk yaparak yaşarlar. Bu tür bir yaşam bicimi daha çok Batı toplumunda vardır. Çoğunluğu Müslüman olan Kürd toplumunda bazen çocuk yaşında, bazen ergenlik cağında görücü usluyla evlenme vardır. Kürd toplumunda Batı’da ki gibi “arkadaşlık” yoktur. Çünkü İslam toplumu, gayri meşru kadın-erkek ilişkilerini büyük günahlardan sayarak bu tip hareket ve davranışlara sopa ve recm gibi şiddetli cezalar getirmiş, bu işin faillerine hor ve hakir gözle bakmış, toplum tarafından dışlanması gerekli kimseler olarak telakki etmiştir. İslam toplumu; “namusa” ve “ırza”, korunması vacip olan “değer” nazarıyla bakar. Bu hususta ne bir tartışmayı ne de bir felsefeyi kabul etmez. Irz ve namusu koruma uğrunda mal ve canın istenerek feda edilmesini, herhangi bir özür ve bahaneye yer vermeksizin gerekli görür.

Ayrıca toplumun kadın ve erkek ilişkilerine sadece lezzet alma ve yararlanma ile sınırlı olan bakış açısını, içgüdünün doyumu için zevk almanın ve yararlanmanın doğal ve gerekli bir iş olduğunu reddeder. Namus Kürd toplumunda maalesef kadınların bacakları arasında aranır. Oysa “namus” denilen şey öz bilinç ve güçlü iradedir ve kadınların kendileri ruhlarına ve bedenlerine sahip çıkmasıyla olur.

Benim Leyla diye bir kuzenim var. Almanya’da bir fırında satıcıdır. Leyla şunu diyor: Ben olsam fırının kapısına; “Buraya Kürdler, Araplar, Faslılar ve Türkler girmesin!“ diye yazarım. Çünkü bunlar çok dedikodu yapıyorlar. Ben bir kadın olarak elbette müşterilerle konuşacağım, belki bazılarını tanıyorum sokakta görünce selam veriyorum. İste hemen bir erkek bir kadınla konuştu mu ne diyorlar? Erkek kadının işini bitirdi diyorlar. Hangi iş, neyin işi bilinmez. İş bitirmek öyle kolay mı acaba?

Valla ben de Kürd toplumuna şaşırdım kaldım.

Bir birey, ya da bir kadın veya erkek vücuduyla istediğini yapar. Bu onun özel yaşamıdır. Bu başkalarını neden ilgilendirir bir türlü anlayamıyorum. Ben istersem her gün bir partner değiştiririm. Bundan başkasına ne? Bu benim özel hayatım değil mi?

Kürdler de ille de herkes herkesin işine burnunu sokacak.

İnternetin hayatımıza girmesiyle Kürd kadın ve erkeklerde artık diğer dünyadaki insanlar gibi sosyal medya üzeri birbirleriyle tanışıyorlar. Bu elbette çok güzel bir şey! Ama maalesef internet üzeri erkek arkadaşı olduğunu öğrenen baba kızını öldürüyor.  Yazık günah değil mi? İnsan nasıl öz evladının böyle basit bir olay için canına kıyar? Bu baba erkek oğlunun kız arkadaşı var diye onu da öldürür mü acaba? Erkek çocuklar isterse günde bir kız değiştirsinler, kimsenin bir şey diyeceği olmadığı gibi onunla gurur duyarlar.

Ya töre cinayetlerine ne demeli?

Erkekler zaten genelde „güzel“ bir kadın gördüler mi yok demezler. Ama kadın böyle değildir sanırım. Kadınlar daha çok çocuğuna, ailesine baba arıyorlar. Bu onların doğasıdır. Bu nedenle herkesin zaten herkesle yatağa gitmesi mümkün değildir. Âşık olursanız o zaman problem nedir?

Seks maalesef Kürd toplumunda bir tabudur. Oysa bir insan bir kadın ve erkeğin doğal sevgisiyle dünyaya gelir. Yani seks olmazsa bizde olmayız. Diğer yandan seks ayni zamanda zevk için yapılır ve kötü hiçbir yani yoktur.

Eğer bir toplum da kadın  toplumun her alanında eşit şekilde yerini alamamış, “özgür” değilse o toplumun gelişmesi mümkün değildir. Eğer Kürdistan’da kadınlarımız halen sömürülüyor, eziliyor, horlanıyor ve baskı altındaysalar bunu sömürgecilikten değil Kürd töre ve adetlerinde, yani kültüründe aramak lazım diye düşünüyorum.

Bir insanın özel hayatı kutsaldır. Bir insan başkasını rahatsız etmeden her şeyi yapmada tamamen “özgür” olmalıdır diye düşünüyorum. Bu nedenle Kürdistan’da bir zihniyet devrimi yapmamız şarttır ama arkadaşlar nedense bu tür konuları hep geçiştiriyorlar, tartışıp örgütlenmiyorlar. İşte bu zaafı en kısa zamanda gidermemiz gerektiğini düşünüyorum. Eğer bir Kürd erkeği kendisine reva gördüğü her şeyi -hele seks konusunda- kız kardeşine de reva görüyorsa o zaman Kürd kadını özgürdür diyebiliriz. Tabi kadının özgürlüğünü sadece seksüel özgürlüklere indirgemek yanlıştır. Kadınlar erkeklerle hayatın her alanında eşit haklara sahip olmak mecburiyetindedirler.

Güney Kürdistan Anayasası’nda “Kadınlar erkekler ile eşit haklara sahiptirler!” diye yazıyor. Ve umarım bu sadece Güney Kürdistan Anayasası’nda kâğıt üzerinde yazılı olarak kalmayacak, gerçek hayatta da vuku bulacaktır.

Alan Lezan, Frankfurt am Main – 7. Mayıs 2009

%d blogcu bunu beğendi: